-
Duygu yüklü sözler. Bir kızı etkilemek için anlamlı duygusal sözler.
Duygu yüklü sözler, sevgilin için güzel sözler . Bir kızı kendime nasıl aşık ederim? Bir kızı nasıl etkilerim? Ya sen olacaksın olması gereken yerde ya da yerin boş kalacak kiralık sevgilere. Gülmek kabullenmek kadar zor olsa bile, seni çok seviyorum bunu bile bile. – Duygu yüklü sözler – Yağmur yılanın ağzına düşerse zehir olur, midyenin ağzına düşerse inci olur, sen neyin yağmurusun bilmiyorum ama yüreğime düşer düşmez herşeyim oldun…. Anlamlı sözler
-
Sevdiğine En Ğüzel sözler
Sevdiğine en anlamlı sözler Alıp kırsalar kalemimi kanımla yazarım seni sevdiğimi… –Sevdiğine– Artık kimse bana gözlerin çok güzel demiyor. Sen alıp götürmüşsün rengini. Geleceksen geç kalma çünkü öyle bir zaman gelecek ki bende ben kalmayacak sensizlikte…
-
Hangi günahın bedeli bu yokluğun!!!!!
Adını kurutulmuş bir gül gibi yüreğimde saklıyorum bu sevgiyi senden uzaklarda sensiz yaşıyorum ne sesin var ne de kokun hangi günahın bedeli bu yokluğun!!!!!
-
Aşkım diyeni değil aşkından öleni sev,
Aşkım diyeni değil aşkından öleni sev, yüzüne güleni değil sensizliye ağlayanı sev, giderken boynuna sarilıp unutmam diyeni değil sessizce ardından ağlayanı sev…
-
Komşuluk ile ilgili sözler
Komşu sözleri Evden önce komşu, yoldan önce yol arkadaşı, yolculuktan önce yol azığı al. Komşunu sev ama arada ki duvarı kaldırma. – Komşuluk – Eğer kendi gözünüze kaçmış olan tozu seçemiyorsanız, inanınki, komşunuzdakini de göremezsiniz. Halil Cibran Arkadaşsız ederiz ama komşusuz edemeyiz. Thomas Fuller Evden önce komşu, yoldan önce yol arkadaşı, yolculuktan önce yol azığı. Hz.Muhammed Evlerini benim evimin yanında yapan komşularımı, komşuluklarına beni seçtikleri için ailemden sayarım. Hz.Ali Aradığınız konunun ilk harfini tıklayarak ilgili anlamlı sözlere ulaşabilirsiniz. A B C Ç D E F G H İ K L M N O P R S Ş T U Ü V Y Z Anlamlı Sözler, Manalı sözler, Kısa Anlamlı Sözler, Güzel Sözler, Hayatta komşunun haber almasından korkacağın hiçbir şeyi yapma. Epikuros Herkes dünyanın düzene girmesini ister, fakat çabayı komşusundan bekler. A.Tardieu İyi komşu aileden, kötü…
-
Dünyanın En Tehlikeli Ağaç Türleri
Fakat hayatımızı devam ettirmek için ihtiyaç duyduğumuz ağaçların bazı türlerinin ölümcül olabileceğini biliyor muydunuz? Yaşamımız için oksijen kaynağı olan ağaçlar, aynı zamanda kağıt yapımından ara gereç yapımında kullanılmaktadır. Fakat hayatımızı devam ettirmek için ihtiyaç duyduğumuz ağaçların bazı türlerinin ölümcül olabileceğini biliyor muydunuz? Hazırsanız yanına yaklaştığınız da bile size zarar verebilen en tehlike 6 ağaç türünü sizler için derledik. İşte tehlike saçan o ağaçlar… 1. Manchineel Ağacı: Elma ağacını andıran bu ağacın meyvesi de tıpkı bir elma gibi masum görünmektedir. Meyvesi elmayı andıran bu ağaç o kadar zehirlidir ki sadece bu meyveden yemek değil, bu ağacın altından geçmek bile size çok büyük zararlar verebilir. Isırıldığı zaman kolayca öldürülebilen bu ağacın meyvesi,…
-
Hz Muhammet’in (s.a.s) gençliği
Hz. Muhammet (s.a.s) 1- EBÛ TÂLİB’İN HİMÂYESİ Peygamberimizin hayâtının sekiz yaşından yirmibeş yaşına kadar olan dönemine “gençlik devresi” denilir. Bu devrede Rasûlullah (s.a.s.) amcası Ebû Tâlib’in yanında, onun himâyesi altında bulunmuştur. Ebû Tâlib, zeki ve âlicenâb bir zâtdı. Zengin olmamakla beraber, asâleti ve âlicenâplığı sebebiyle herkesten saygı görüyordu. Yeğeni Hz. Muhammed’i çok seviyor, hiç yanından ayırmıyordu. 2- SEYÂHATLERi a) Şam Seyâhati Mekke iklimi zirâate elverişli olmadığından, Mekkeliler ticâretle uğraşırlar, çocuklarını da ticârete alıştırırlardı. Ticâret için kervanlarla, yazın Şam’a, kışın Yemen’e seyâhet ederlerdi. Ebû Tâlip de diğer Mekkeliler gibi kervan ticâreti yapıyordu. Bir defasında Şam’a giderken, Hz. Muhammed (s.a.s.)’e amcasından ayrılmak zor geldi; kendisini de yanında götürmesini istedi. Ebû Tâlib çok…
-
HZ. MUHAMMED (S.A.S)’İN ÇOCUKLUK DÖNEMİ
Hz Muhammet’in Doğumu Hz. Muhammed (s.a.s.) Milâddan sonra 571 senesi, Fil Yılı’nda, 12 Rebiülevvel (20 Nisan) pazartesi gecesi sabaha karşı, Mekke’nin doğusunda bulunan “Hâşimoğulları Mahallesi”nde, babasından kendisine mirâs kalan evde doğdu. Arapların takvim başı olarak kullandıkları “Fil Vak’ası”, Peygamberimiz (s.a.s.)’in doğumundan 52 gün kadar önce olmuştu.(18) Abdülmuttalib, torununun doğumu şerefine verdiği ziyâfette çocuğun adını soranlara: “Muhammed adını verdim. Dilerim ki, gökte Hakk, yeryüzünde halk, O’nu hayırla yâdetsinler…” cevâbını verdi. Annesi de “Ahmed” dedi. (Muhammed, üstünlük ve meziyetleri anılarak çok çok övülüp senâ edilen; Ahmed de Cenab-ı Hakk’ı yüce sıfatları ile öven, hamdeden kimse demektir.(19) İslâm târihçileri, Peygamberimiz (s.a.s.)’in doğduğu gece bir takım olağanüstü olayların meydana geldiğini naklederler. O gece İran…
-
Kabe neden ve niçin yapıldı?
MEKKE VE KÂBE Yeryüzünde Allah’a ibâdet için yapılan ilk binâ, bütün namazlarda kıblegâh olarak yönelmekte olduğumuz Kâbe’dir.(5) Allah’ın emriyle Hz. İbrâhim ve oğlu Hz. İsmâil tarafından(6) Milattan 2000 yıl kadar önce Mekke’de yapılmıştır.(7) Tavâfa başlama yerinin işâreti olmak üzere, Kâbe’nin güney-doğu köşesi (Rükn-i Hacer-i Esved) nde bulunan “Hacer-i Esved” denilen siyah taşı Hz. İbrâhim, Ebu Kubeys dağından getirerek hâlen bulunduğu köşeye koymuştur. İnşaatın tamamlanmasından sonra Hz. İbrâhim ilk tavâfı oğlu Hz. İsmâil’le beraber yapmış, bütün insanları hacca, Kâbe’yi ziyârete dâvet etmiştir.(8) Mekke şehri, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in büyük dedelerinden Kusayy tarafından, Kâbe’nin inşâsından çok sonra kurulmuştur. Allah’a ibadet için yapılmış olan Kâbe, zamanla “Tevhid İnancı”nın unutulmasıyla, putlarla doldurulmuş; Mekke puperestliğin merkezi…
-
Temel: “Baktık durmuyo. Vurduk!”
BU TEMEL NASIL ÖLDÜ YAHU Bu Temel nasıl öldü yahu! Temel’in babası vefat eder. Cenazeye gelen bir aile dostu Temel’e sorar: Nasıl oldu? Cevap: 30.kattan aşağıya düştü. Adam: Vah vah desene çok feci ölmüş. Temel: Yok yok öyle ölmedi. tam yere düşecekken manavın tentesine çarpıp tekrar yükseldi. Adam: Vah Vaah! Daha şiddetli çakıldı o zaman. Temel: Yok! Karşıdaki kasabın tenteden zıpladı bu sefer karşı binanın çatısına. Adam: Demek çatıya çarpıp öldü. Temel: Yok ya! Çatıdan yuvarlanıp elektrik tellerine gitti. Adam: Deme ya! Çarpıldı o zaman. Temel: Yok canım teller yaylandı babamı 200 metre yukarı fırlattı. Adam: 200 metreden yere çakıldı öyle mi? Yazık. Temel: Yok ya yine en baştaki bakkalın…