-
En güzel dualar
Ödül ve ceza gününün tek hakimi. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi dosdoğru yola ilet; nimetine erdirdiklerinin yoluna; gazaba uğramışların yoluna da doğrudan sapmışların yoluna da değil! Ey Rabbimiz! Bizi sana teslim olanlardan eyle, soyumuzdan da sana teslim olacak bir ümmet çıkar. Bize ibadet usüllerimizi göster, tövbemizi kabul et. Şüphesiz tövbeleri kabul eden, merhameti bol olan yalnız sensin. Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada da iyilik ver, öteki dünyada da iyilik ver; bizi cehennem azabından koru. Ey mülkün gerçek sahibi olan Allah’ım! Mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini yüceltirsin, dilediğini de alçaltırsın. Hertürlü iyilik senin elindedir. Hiç kuşku yok sen herşeye kâdirsin. Allah’ım! Bize imanı…
-
Allah Rasûlü (s.a.s.) şöyle buyuruyorlar: “Allah’a iman ettim de, sonra da dosdoğru ol.” (Hadis-i Şerif )
Peygamber efendimiz(s.a.s.) şöyle buyuruyorlar: “Allah’a iman ettim de, sonra da dosdoğru ol.” Muallim olarak gönderilmişti Hz. Peygamber. Bir yandan Rabbinden aldığı emirleri bildirirken bir yandan da kendi yaşantısıyla inananlara örneklik ediyor, söz ve fiilleri, hal ve hareketleriyle İslam’ı en güzel şekilde öğretmeye gayret ediyordu. Onun ağzından çıkan her şeyi dikkatlice dinleyerek muhafaza eden sahabiler ise bunların gereğini yapmak için adeta birbirleriyle yarışıyor, zihinlerini meşgul eden soruları kendisine yöneltmekten çekinmiyorlardı. Ashabın sorduğu sorular, başta kendi asırlarında olmak üzere tüm zamanlarda yaşayan Müslümanların hislerine tercüman oluyor, bu sorulara verilen cevaplar da nesiller boyu ümmetin yolunu aydınlatan nebevi kandillere dönüşüyordu. “Ey Allah’ın Rasûlü, bana İslam hakkında öyle bir şey söyle ki, senden başka…
-
Ramazan için güzel hadisler; Hadis-i Şerif
Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kim bir kavme benzerse, o da onlardandır. Sustu… (Susmak hiçbir zaman sadece susmak anlamına gelmez.) Bu soruyu bir başkası sorsaydı keşke. O zaman her şey çok daha kolay olabilirdi. Ama insanın içinden münasebetsiz zamanlarda, hiç beklemediği bir anda, apansız böyle soruların geçmesi ve yine insanın kendisinin bu sorulara cevap vermek, daha doğrusu sorunun sebep olduğu dipsiz boşluğu doldurmak zorunda olması pek de kolay değil. Soru: Kimsin? Durup düşünmeli, ölçüp tartmalı, aramalı bulmalıdır şimdi kendisini. Bunca yoğunluğun, işin gücün, hesabın kitabın arasında başını ellerinin arasına alıp her şeyi susturup cevap vermelidir kendisine. İnsanın derûnundan gelen ve adeta ken- disini delip geçen, her şeyeverilecek bir cevabı varken afallamasına,…
-
Ameller Niyete Göredir.
Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: Ameller niyete göredir. Herkes sadece niyetinin karşılığını alır. Kim Allah ve Rasûlü için hicret ederse, hicreti Allah ve Rasûlü’ne olmuştur. Kim de erişeceği bir dünyalık veya evleneceği bir kadından dolayı hicret ederse, hicreti, hicretine sebep olan şeyedir. Kimin Muhaciriyiz?* Her şeylerini arkalarında bırakıp yollara düştüler. Varlıklarını terk edip yokluğa talip oldular. Kendi memleketlerinin sakinleri iken başka bir diyarda muhacir olmayı tercih ettiler. Onlar artık, Allah ve Rasulü uğruna çıkılan kutlu bir göçün kahramanlarıydılar. Ancak şüphesiz onlar için vatanlarından, ailelerinden, evlatlarından ayrılmak kolay değildi. Öyleyken vatanlarını terk edip en sevdiklerin- den ayrılmayı göze almalarının sebebi neydi? Neydi Allah Rasulü’nün dudaklarından çok sevdiği Mekkesi için “Sen- den (zorla)…
-
Emanet kaybedilince kıyameti bekleyin. Hadis i şerif
Peygamber efendimiz bir hadisinde şöyle buyuruyorlar; Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: “Emanet kaybedilince kıyameti bekleyin.” “Emanet nasıl kaybolur?” diye sordular. “İşler ehil olmayanlara teslim edilince” diye cevapladı.” Buhârî, Rikak 35, İlm 2.
-
Tasavvufta Sohbet
Tasavvufta Sohbet Hayatımızın hiç bir anı yoktur ki, bir kez dahi olsun sohbet anını yaşamayalım veya sevdiklerimizle sohbet etmemiş olmayalım. İnsan fıtrat olarak sosyal olmaya ihtiyacı olan bir varlıktır. Atalarımız ” Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül sohbet ister kahve bahane ” sözünü boşa söylememişlerdir. Yüce dinimiz İslam hastaları ziyaret etmeyi, yaşlıları ziyaret etmeyi veya komşularımızla iyi olmayı emrederken, aslında bir bakıma sosyal olmayı emretmektedir. İşte “Sohbet” kavramı da bu sosyalleşmenin bir tezahürüdür. İslam medeniyeti bir sohbet medeniyetidir. Kültürümüzde ve tarihimizde örneklikleriyle önemli yer tutan Yunus Emre, Hacı Bektaş ve Mevlana hazretlerini yetiştiren kültür, sohbet kültürüdür. Tarihimiz ve medeniyetimiz bu sağlam temeller üzerine inşa edilmiştir. İnsan, sohbetle pişer ve…
-
Hadisi Şerif; Zulümden sakınıp kaçınınız. Çünkü zulüm,
Hadisi Şerif Peygamber efendimiz bir hadisinde söyle buyuruyorlar; Zulümden sakınıp kaçınınız. Çünkü zulüm, kıyamet gününde zalime zifiri karanlık olacaktır. Cimrilikten de sakınınız. Çünkü cimrilik sizden önceki ümmetleri helak etmiş, onları birbirlerinin haksız yere kanlarını dökmeye, haramlarını helal saymaya sevketmiştir.
-
Hz. Osman anlatıyor: “Resûlullah (a.s) buyurdular ki:
Hz. Osman (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Sattığın zaman tart, satın alınca tarttır." Buhârî, Büyû' 51.
-
Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden veya gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibadetle geçiren kimse gibidir.
Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden veya gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibadetle geçiren kimse gibidir. [Buhârî, Nafakât, 1; Müslim, Zühd, 41; Tirmizî, Birr, 44; Nesâî, Zekât, 78.]
-
Hadis; Bir müslümanın diktiği ağaçtan
Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır. [Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10.]